1 א וישכם לבן בבקר וינשק לבניו ולבנותיו--ויברך אתהם וילך וישב לבן למקמו

2 ב ויעקב הלך לדרכו ויפגעו בו מלאכי אלהים

3 ג ויאמר יעקב כאשר ראם מחנה אלהים זה ויקרא שם המקום ההוא מחנים  {פ}

4 ד וישלח יעקב מלאכים לפניו אל עשו אחיו ארצה שעיר שדה אדום

5 ה ויצו אתם לאמר כה תאמרון לאדני לעשו  כה אמר עבדך יעקב עם לבן גרתי ואחר עד עתה

6 ו ויהי לי שור וחמור צאן ועבד ושפחה ואשלחה להגיד לאדני למצא חן בעיניך

7 ז וישבו המלאכים אל יעקב לאמר  באנו אל אחיך אל עשו וגם הלך לקראתך וארבע מאות איש עמו

8 ח ויירא יעקב מאד ויצר לו ויחץ את העם אשר אתו ואת הצאן ואת הבקר והגמלים--לשני מחנות

9 ט ויאמר אם יבוא עשו אל המחנה האחת והכהו--והיה המחנה הנשאר לפליטה

10 י ויאמר יעקב אלהי אבי אברהם ואלהי אבי יצחק  יהוה האמר אלי שוב לארצך ולמולדתך--ואיטיבה עמך

11 יא קטנתי מכל החסדים ומכל האמת אשר עשית את עבדך  כי במקלי עברתי את הירדן הזה ועתה הייתי לשני מחנות

12 יב הצילני נא מיד אחי מיד עשו  כי ירא אנכי אתו--פן יבוא והכני אם על בנים

13 יג ואתה אמרת היטב איטיב עמך ושמתי את זרעך כחול הים אשר לא יספר מרב

14 יד וילן שם בלילה ההוא ויקח מן הבא בידו מנחה--לעשו אחיו

15 טו עזים מאתים ותישים עשרים רחלים מאתים ואילים עשרים

16 טז גמלים מיניקות ובניהם שלשים פרות ארבעים ופרים עשרה אתנת עשרים ועירם עשרה

17 יז ויתן ביד עבדיו עדר עדר לבדו ויאמר אל עבדיו עברו לפני ורוח תשימו בין עדר ובין עדר

18 יח ויצו את הראשון לאמר  כי יפגשך עשו אחי ושאלך לאמר למי אתה ואנה תלך ולמי אלה לפניך

19 יט ואמרת לעבדך ליעקב--מנחה הוא שלוחה לאדני לעשו והנה גם הוא אחרינו

20 כ ויצו גם את השני גם את השלישי גם את כל ההלכים אחרי העדרים לאמר  כדבר הזה תדברון אל עשו במצאכם אתו

21 כא ואמרתם--גם הנה עבדך יעקב אחרינו  כי אמר אכפרה פניו במנחה ההלכת לפני ואחרי כן אראה פניו אולי ישא פני

22 כב ותעבר המנחה על פניו והוא לן בלילה ההוא במחנה

23 כג ויקם בלילה הוא ויקח את שתי נשיו ואת שתי שפחתיו ואת אחד עשר ילדיו ויעבר את מעבר יבק

24 כד ויקחם--ויעברם את הנחל ויעבר את אשר לו

25 כה ויותר יעקב לבדו ויאבק איש עמו עד עלות השחר

26 כו וירא כי לא יכל לו ויגע בכף ירכו ותקע כף ירך יעקב בהאבקו עמו

27 כז ויאמר שלחני כי עלה השחר ויאמר לא אשלחך כי אם ברכתני

28 כח ויאמר אליו מה שמך ויאמר יעקב

29 כט ויאמר לא יעקב יאמר עוד שמך--כי אם ישראל  כי שרית עם אלהים ועם אנשים ותוכל

30 ל וישאל יעקב ויאמר הגידה נא שמך ויאמר למה זה תשאל לשמי ויברך אתו שם

31 לא ויקרא יעקב שם המקום פניאל  כי ראיתי אלהים פנים אל פנים ותנצל נפשי

32 לב ויזרח לו השמש כאשר עבר את פנואל והוא צלע על ירכו [ (Genesis 32:33) לג על כן לא יאכלו בני ישראל את גיד הנשה אשר על כף הירך עד היום הזה  כי נגע בכף ירך יעקב בגיד הנשה ]

1 Yakup yoluna devam ederken, Tanrının melekleriyle karşılaştı.

2 Onları görünce, ‹‹Tanrının ordugahı bu›› diyerek oraya Mahanayim adını verdi.

3 Yakup Edom topraklarında, Seir ülkesinde yaşayan ağabeyi Esava önceden haberciler gönderdi.

4 Onlara şu buyruğu verdi: ‹‹Efendim Esava şöyle deyin: Kulun Yakup diyor ki, ‹Şimdiye kadar Lavanın yanında konuk olarak kaldım.

5 Öküzlere, eşeklere, davarlara, erkek ve kadın kölelere sahip oldum. Efendimi hoşnut etmek için önceden haber gönderiyorum.› ››

6 Haberciler geri dönüp Yakupa, ‹‹Ağabeyin Esavın yanına gittik›› dediler, ‹‹Dört yüz adamla seni karşılamaya geliyor.››

7 Yakup çok korktu, sıkıldı. Yanındaki adamları, davarları, sığırları, develeri iki gruba ayırdı.

8 ‹‹Esav gelir, bir gruba saldırırsa, hiç değilse öteki grup kurtulur›› diye düşündü.

9 Sonra şöyle dua etti: ‹‹Ey atam İbrahimin, babam İshakın Tanrısı RAB! Bana, ‹Ülkene, akrabalarının yanına dön, seni başarılı kılacağım› diye söz verdin.

10 Bana gösterdiğin bunca iyiliğe, güvene layık değilim. Şeria Irmağını geçtiğimde değneğimden başka bir şeyim yoktu. Şimdi iki orduyla döndüm.

11 Yalvarırım, beni ağabeyim Esavdan koru. Gelip bana, çocuklarla annelerine saldırmasından korkuyorum.

12 ‹Seni kesinlikle başarılı kılacağım, soyunu denizin kumu gibi sayılamayacak kadar çoğaltacağım› diye söz vermiştin bana.››

13 Yakup geceyi orada geçirdi. Birlikte getirdiği hayvanlardan ağabeyi Esava armağan olarak iki yüz keçi, yirmi teke, iki yüz koyun, yirmi koç, yavrularıyla birlikte otuz dişi deve, kırk inek, on boğa, yirmi dişi, on erkek eşek ayırdı.

16 Bunları ayrı sürüler halinde kölelerine teslim ederek, ‹‹Önümden gidin, sürüler arasında boşluk bırakın›› dedi.

17 Birinci köleye buyruk verdi: ‹‹Ağabeyim Esavla karşılaştığında, ‹Sahibin kim, nereye gidiyorsun? Önündeki bu hayvanlar kimin?› diye sorarsa,

18 ‹Kulun Yakupun› diyeceksin, ‹Efendisi Esava armağan olarak gönderiyor. Kendisi de arkamızdan geliyor.› ››

19 İkinci ve üçüncü köleye, sürülerin peşinden giden herkese aynı buyruğu verdi: ‹‹Esavla karşılaştığınızda aynı şeyleri söyleyeceksiniz.

20 ‹Kulun Yakup arkamızdan geliyor› diyeceksiniz.›› ‹‹Önden göndereceğim armağanla onu yatıştırır, sonra kendisini görürüm. Belki beni bağışlar›› diye düşünüyordu.

21 Böylece armağanı önden gönderip geceyi konakladığı yerde geçirdi.

22 Yakup o gece kalktı; iki karısını, iki cariyesini, on bir oğlunu yanına alıp Yabbuk Irmağının sığ yerinden karşıya geçti.

23 Onları geçirdikten sonra sahip olduğu her şeyi de karşıya geçirdi.

24 Böylece Yakup arkada yalnız kaldı. Bir adam gün ağarıncaya kadar onunla güreşti.

25 Yakupu yenemeyeceğini anlayınca, onun uyluk kemiğinin başına çarptı. Öyle ki, güreşirken Yakupun uyluk kemiği çıktı.

26 Adam, ‹‹Bırak beni, gün ağarıyor›› dedi. Yakup, ‹‹Beni kutsamadıkça seni bırakmam›› diye yanıtladı.

27 Adam, ‹‹Adın ne?›› diye sordu. ‹‹Yakup.››

28 Adam, ‹‹Artık sana Yakup değil, İsrail denecek›› dedi, ‹‹Çünkü Tanrıyla, insanlarla güreşip yendin.››

29 Yakup, ‹‹Lütfen adını söyler misin?›› diye sordu. Ama adam, ‹‹Neden adımı soruyorsun?›› dedi. Sonra Yakupu kutsadı.

30 Yakup, ‹‹Tanrıyla yüzyüze görüştüm, ama canım bağışlandı›› diyerek oraya Peniel adını verdi.

31 Yakup Penielden ayrılırken güneş doğdu. Uyluğundan ötürü aksıyordu.

32 Bu nedenle İsrailliler bugün bile uyluk kemiğinin üzerindeki siniri yemezler. Çünkü Yakup'un uyluk kemiğinin başındaki sinire çarpılmıştı.